herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Benefsecî
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/11/benefseci.html
18 Kasım 2009 Çarşamba. Açmış benden habersiz. Minik eller su versin diye beklerken, hasbel kader sahibi olan kişi iki kez konuşup "Aman ben çocuğumla konuşmuyorum." deyip onları görmezden gelirken, çocuk o iki konuşmayı kıskanmışken. Açıyorlar, soluyorlar. Haberim olsa sanki önemi olacak mıydı? Ama oldu, çünkü o benefsecî. Lügâtime yeni girmiş bir kelime, ne ince, ne hoş. İlknur'un mutfağında kaderine terkedilmiş menekşeler. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Bu dünyadaki vazifem ne? Muhakkak her güçlükle ...
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Fecr-i Saadet'e Yolculuk
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/11/fecr-i-saadete-yolculuk.html
11 Kasım 2009 Çarşamba. Buruk bir cennet elması tadında hayat; bazen kekre, bazen bal şerbet. Güzde sararır bir Trabzon hurması, diğer meyvelerin aksine yazın ham. Kışı bekler olgunlaşmak, tatlanmak için. Hayat da onun gibi kışı bekler "hayat" olmak için. Kafasına bunlar takılmıştı Fecr-i Saadet yolcusunun denize ulaşmadan önceki yolculuğunda. Sonra bir telaşla indi onu değişik yollara salan minikbusten. Azıcık yürüdü sahile. Fecr-i Saadet isimli motora binebilecek miydi bugün? Bugün denizi özlemek istiy...
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Bir bak göğe
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/11/bir-bak-goge.html
13 Kasım 2009 Cuma. Gökyüzü onun. Gittiği her yerde gökyüzü yok muydu varlığını görmezden geldiği? Artık deniz aramıyordu yüzü, boğaz manzaralı evleri olanları kıskanmıyordu. Kadim dostum gök ve deniz. Dağlar yüreğini dağlasa da muhakkak hepsinin bir kıymeti vardı. Tefekkür gözlüğünü taksa, boş boş bakmasa olan bitene her şey anlam bulacaktı zihninde. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Bu dünyadaki vazifem ne? Allah'ın beni yaratmasındaki amaç ne? Bir yolcu gibi gölgelendi ve gitti: Yolun cennet o.
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/12/iste-hayat-da-boyle.html
9 Aralık 2009 Çarşamba. İşte hayat da böyle. Açmak için güzü bekler. Kış, bahar olur birden. Bir Kasımpatı sonbaharda açıp kışın solarken, bir tarafı ölümü, bir tarafı ölmeye yüz tutmuşluğu, bir tarafı canlılığı, bakan gözlere görebilmeyi simgeliyor meçhul bir şahsın mezarı üstünde. Kokusunu iyi bilirim bu çiçeklerin, çocukluğumun bahçelerinde ıtır gibi koktular ve soldular. Sonra yıllarca böyle bir çiçeğin varlığını bile görmezden geldim. Şimdi baktım ve gördüm. Yer: Denizli Eski Mezarlık. Taşındım ....
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Bir tatlı kahvaltı ve huzur
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/11/kahvalt-ve-huzur.html
7 Kasım 2009 Cumartesi. Bir tatlı kahvaltı ve huzur. Akşam çalışma odasında yedide başlayan gaflet uykusu, sabah ezanlarıyla dağılmış; onunla birlikte uykunun derin kollarına kendisini salan yavrusu da "anne" deyip sarılarak kalkmasına izin vermemişti. Otuz yaşından sonra kendini yine üniversite sıralarında bulan annenin, yaklaşan sınavlarına çalışma ızdırabı, arada bir uykusunu kirt etse de boşvermişti. Bir ara saatin iki olduğunu görmüş, geç geleceğini bildiği eşinin eve girebilmesi için anahta...Dese ...
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Neyim mi var?
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/10/neyim-mi-var.html
25 Ekim 2009 Pazar. Neyin var, deme. Sorularım var, cevabını bildiğim ama yaşayamadığım sorularım var. Anlamını aradığım bir hayat var. Geri gelmeyen yıllarım var. Uçlarım var törpülenmesi gereken. İfratlarım var, tefritlerim var. Dosdoğru yola, istikamete özlemim var. Dengeden yoksun bir terazim var. Hatalarım var telafi edilemeyen. Uzun emellerim yok, beklentilerim yok. Nankörüm, nimetlere, yeteneklerime. Tavazularım var insanların gerçek sandığı. Musibetlerim var imanımı sınayan. Ağır, hem de çok.
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Ey Şehir!
http://herteldendeneme.blogspot.com/2008/12/ey-ehir.html
28 Aralık 2008 Pazar. Bir dostum daha terketti seni. Gitti. Bugün. 10 yıldır yaşadığı şehirde ne anılar bıraktı, ne dostlar. Onu sevenlerin sayısını biliyor mu? Adı Hatice, gerçeklere erken uyanan dostum. Güleç, güzel, iyi huylu. Gitti, Cennet’e açılan kapısını da kucaklayarak, kızını, Ceylin’ini. Gitti. Gittiği yer büyüdüğü şehir, ana-babası orada. Mutlu mu bu gidişten? O bir aynaydı. Dostumdu. Aynı şehirde dakikalık mesafelerdeki görüşemediğim dostumdu. Sevildiğini biliyor muydu? Hayâl meyâl düşler gibi.
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Soğuk kış günü içimizi ısıtan annem
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/10/soguk-ks-gunu-icimizi-stan-annem.html
31 Ekim 2009 Cumartesi. Soğuk kış günü içimizi ısıtan annem. Sabah sabah evdeki kaşar yüzünden gelişen sohbet sonucu annemden duyduğum ince zeka isteyen sözler :. Ne bu koca kaşar? Yumurtlayan kredi kartlarımız sayesinde öyle ucuz görüp bol ve özgürce alışveriş yapabiliyoruz! Sonra Aşk-ı Memnun'daki koca karı gibi altın falan almaya kalkma. :) :). Aşk-ı Memnun: Memnun Aşk, yasak falan değil :). Altın: Değerli mücevherler, elmaslar, pırlantalar :). Annem: Koşa koşa onu mu yazmaya gittin. Ben: Misafir gibi...
herteldendeneme.blogspot.com
Her Telden Deneme: Bir yolcu gibi gölgelendi ve gitti: Yolun cennet olsun
http://herteldendeneme.blogspot.com/2009/11/bir-yolcu-gibi-golgelendi-ve-gitti.html
16 Kasım 2009 Pazartesi. Bir yolcu gibi gölgelendi ve gitti: Yolun cennet olsun. Diye yakıştırdığım ölüm, kalbini yorarak bulmuş demek. Mekanı cennet olsun. Ne derler iyiler çok yaşamazmış. İnşaallah düğünü olmuştur ölüm.Vefanın da önemi yok, kalpler bir ya. Sınanıyoruz işte. Sevil abla, aklıma hep gelir hep de en ağır meselelerle. Ve hele şimdi Arapça sınavlarına gelip giderken, Fatih'te anıları tazelerken ve de aynı imtihan soruları kafamda dolaşırken, "Hayatta imtihanlar olmasa nasıl olurdu? Derken ve...